29 Ocak 2014 Çarşamba

Ey yönetici adayı! Birinci vazifen…


Yönetici olmak iyidir, hoştur. Hele hele tepeden inme değil de dişinizi tırnağınıza takarak bu ünvanı aldıysanız hem başarılı olmanın (ya da öyle görülmenin demeliyim çünkü “başarı” bence göreceli bir kavramdır) haklı gururunu, hem de bir sürü angarya işten kurtulmanın sevincini yaşarsınız. Gelirinizin bir kaç tık artması da mutluluk vericidir.
Siz böylesine bir zafer sarhoşluğu içindeyken, size bağlı çalışacak bir takım zavallılar içinse kabus başlamak üzeredir!  Zavallılar diyorum çünkü bir çalışanın başına gelebilecek en korkunç şey tecrübesiz bir yöneticidir!

 
Çevrenize ve kendinize acı çektirmeden bu işin altından kalkmak istiyorsanız, aşağıdakilere bir göz atmanızı insanlık adına rica ederim J

1-      İnsan olun ve insanlarla çalıştığınızı unutmayın!
 
Evet, yanlış duymadınız, insan olun, kendinizi Tanrı zannetmeyin. Yönetmekle görevlendirildiğiniz  çalışanlar da sizin kullarınız ya da köleniz değil, programlayabileceğiniz robotlar hiç değil ! Aileleri, herkes gibi çeşitli dertleri, duyguları, ihtiyaçları olan insanlar onlar. Sloganınız : Empati empati empati! olmalı.

2-      Birden ağır ağbi/ağır abla pozlarına bürünmeyin!

Aynı kurum içinde yükselip yönetici pozisyonuna gelenlerin en büyük hatası birden pek bir ağır başlı insan pozlarına bürünmeleridir ki bazılarının yürüyüşü bile değişir; ağır aksak yürümeye başlarlar! Adam gibi yürüyün, arkanızdan gülüşmelere sebebiyet vermeyin. Olduğunuz gibi kalmaya çalışsanız iyi edersiniz. Böylece daha ilk günlerden insanların nefretini üzerinize çekmemiş olursunuz.

3-      Samimi olun !
 
El -ense- tokat üçlemesinden bahsetmiyorum ya da yılışık,vıcık vıcık ilişkilerden… Tavırlarınızda samimi olun. Çalışanlarınızın özel hayatlarından bihaber dolaşmayın ortalarda. Her sabah odalarına gidip “günaydın” demeyi adet edinin. Hallerini hatırlarını sorun, o günkü ruh halleriyle ilgili ipuçları yakalamaya çalışın. “Nasılsın” sorusunun yanıtını dinlemeyecekseniz sakın ola sormayın ! Yapmacık görünen bir ilgi kadar itici bir şey yoktur.

4-      Dengeli olun!

Birçok yönetici dengesiz tavırlar sergileyerek çalışanlarla aralarındaki mesafeyi koruma yolunu seçer ki bu çok yanlış bir yöntemdir. Arkanızdan “dengesiz manyak” denmesinden başka bir işe yaradığı görülmemiştir. Aynı durumlarda farklı tepkiler vermeniz çalışanlarınızın kafasının karışmasına neden olur. Sizi tanımalarına izin verin ki tarzınızı, ne istediğinizi bilsinler.” Leb” demeden “leblebiyi” anlamalarının en çok sizin işinizi kolaylaştıracağını unutmayın.

5-      Adil olun !

Kişisel olarak bazı çalışanlarınızı kendinize daha yakın bulabilirsiniz. Ancak sırf sizinle aynı takımı tutuyor, inançları, yaşam tarzı, hobileri vb. sizinle benzeşiyor diye ayrımcılık yapamazsınız. Geçmişi unutun ve yöneticiliğinizin ilk günü onlarla tanıştığınızı düşünün, önyargılardan uzak durun.

6-       Çalışanlarınızı tanıyın ve farklı yönetin!

“Beş parmağın beşi bir olmaz” derler. Tek bir yönetim tarzını benimseyip herkesi o şekilde yönetmeye kalkarsanız çuvallama ihtimaliniz artar. Kimi nasıl motive edebildiğinizi bilmelisiniz. Ceza ve ödüllere de herkes aynı tepkileri vermez. Bazıları özgür bıraktığınızda daha rahat çalışırken, bazılarının biraz daha disipline ihtiyaçları vardır.
7-      Kibar olun, teşekkür ve takdir edin!

En büyük motivasyon aracı takdir etmektir. Çalışanlarınızın size sunduğu her çalışma için önce teşekkür edin. İstediğiniz gibi olmadıysa düzeltmesi için onu yönlendirin. Asla surat asmak,  bağırıp çağırmak, aşağılamak gibi çirkin ve seviyesiz tavırlar sergilemeyin. Bu onun paniklemesine ve daha çok hata yapmasına neden olur. Takdir etmeyen her yönetici kaybetmeye mahkumdur! Çalışanlarnızın üzerinde baskı kurmak, onları korkutmak yerine size ve kuruma bağlılıklarını arttıracak yollar bulmanız sizin hayrınıza olacaktır.

8-      Hataları büyütmeyin !
 
Çalışanlarınıza öğreteceğiniz üç önemli şey: “kontrol kontrol ve kontrol”dür! Yaptıkları her şeyi dikkatlice kontrol etmelerini bıksalar da defalarca hatırlatmaktan kaçınmayın. Buna rağmen hatalar olabilir, bazı şeyler gözden kaçabilir. Sizin mevcudiyetinizin nedeni de bu zaten, unutmayın! Her şeyi dörtdörtlük yapabilecek olsalar başlarına sizi oturtmazlardı değil mi?

9-      Çalışanlarınızın arkasında durun!

Üst yönetimle ya da amiriniz her kimse onunla oturup çalışanlarınızı çekiştirmeyin sakın! Bu sizin de beceriksiz bir yönetici olduğunuzu düşündürebilir ve puan kaybetmenize neden olabilir. İyi niyetli ve vicdan sahibi bir yönetici olarak çalışanlarınızın çıkarlarını korumak, onlara huzurlu ve mutlu bir çalışma ortamı sağlamak onlar kadar sizin de yararınıza olacaktır. Çalışanlarına değer veren bir yönetici amirleri de dahil herkesin takdirini kazanacaktır.

10-   Sır saklayın, her türlü dedikodudan uzak durun!

Üzgünüm ama siz artık yönetimin bir parçası olarak işveren sayılırsınız! Bu da birçok çalışanın bilmediği bazı bilgilerin artık sizinle paylaşılabileceği anlamını taşıyor. Sır saklamayı öğrenmek zorundasınız. Uluorta konuşur, çeşitli dedikodulara karışırsanız koltuğunuzla vedalaşmanız diğer çalışanlardan çoook daha çabuk olacaktır!
İlk on adımı doğru attınız. Sonra? Daha alınacak çok yolunuz, çekilecek çok çileniz var söyleyimJ Ee onca parayı kara kaşınız gözünüz için mi verdiklerini zannetmiştiniz? J? I-ıh onun için değil!
Devamı var…

Hiç yorum yok :

Yorum Gönder